Ahıska Türkleri,[10][11][12][13] Gürcistan’ın güneybatı ucunda, merkezi Ahıska (Ahaltsihe) olan Mesheti bölgesinde yaşayan Müslümannüfusa 20. yüzyılın ikinci yarısında verilen addır. Bölgenin adından dolayı Meshet Türkleri ya da Mesket Türkleri[14] ve Türkçede bölgenin adının Misketya biçiminde yanlış yazılmasından dolayı Misket Türkleri[15] olarak da adlandırılmaktadır. Bu farklı adlandırmalar “Ahıska Türkü” teriminin yeni olmasından ve tarihsel kaynaklarda yer almamasından kaynaklanmaktadır.

On farklı ülkede dağınık bir şekilde yaşamakta olan Ahıska Türkleri, aslında, yüzyıllarca günümüzde Gürcistan’ın sınırları içinde kalan ve Edirne Anlaşması’na dek Osmanlı toprağı olan Gürcistan’ın güneybatısındaki Mesheti-Cavahetya bölgesinde yaşamış, Türkçe konuşan, Hanefi-Sünnî inancına sahip bir halktır. Edirne Anlaşması’ndan sonra Osmanlı toprağı olmaktan çıkan bölge, 1918’de tekrar Osmanlı sınırlarına dâhil olmuşsa da 1921 yılında yapılan Moskova ve Kars anlaşmalarıyla Türkiye’nin doğu sınırının kesinleşmesi sonucunda Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin toprağı olmuştur (Kırzıoğlu, 1992; Avşar ve Tunçalp, 1994; Avşar, 1995; Aslan, 1995; Zeyrek, 1995).

Ahıska Türklerinin kim olduğuna, tarihine ve etnik kökenine ilişkin yerli ve yabancı kaynaklarda çok çeşitli görüşler yer almaktadır. Bu görüşler, Ahıska Türkleri ile ilgili araştırma yapanların bazen etnik kimliklerine, bazen savundukları ideolojiye, bazen de tarihsel gerçekleri kavrama ve bunları aktarma biçimine göre değişmektedir.

Ahıska Türkü terimi

“Ahıska Türkü” 1960’larda ihdas edilmiş göreceli bir terimdir. Bu terimi M. Fahrettin Kırzıoğlu geliştirmiş, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Türkiye’nin kuzeydoğu illerinin nüfusunun “Ahıska Türkü” yerleşmesi olduğu ileri sürülmüştür.[16] Oysa eski kaynaklarda “Ahıska Türkü” tabirine rastlanmamaktadır. Örneğin kapsamlı bir ansiklopedik çalışma olan Kamusü’l-Âlâm’da bir şehir olarak Ahısha (sonradan Ahıska) adı geçmekle birlikte Ahıska Türkleri adı altında bir madde yer almamaktadır.[17][18] Muvahhid Zeki’nin Artvin üzerine kapsamlı bir çalışması olan Artvin Vilayeti Hakkında Malumat-ı Umumiye adlı eserde de Ahıska Türkü adına rastlanmamaktadır. Oysa bu çalışmada yöre halkı, “Nüfus”, “Lisan”, “Halk Şarkıları ve Oyunları” gibi başlıklar altında demografik ve etnografik açıdan incelenmiştir.[19][20]

Gürcistan’daki Ahaltsihe kentinin Türkçedeki adından geliştirilen “Ahıska” (Osmanlı döneminde Ahısha) terimi, “Ahıska Türkü” bağlamında muğlak bir kullanıma sahiptir. Bazen sadece Ahıska kenti ve çevresi, bazen tarihsel Mesheti bölgesi, bazen Mesheti bölgesini de aşan daha geniş bir coğrafyayı tanımlamak için kullanıldığı görülmektedir. Bundan dolayı “Ahıska Türkü” yerine “Mesket Türkü”, hatta “Misket Türkü” bile denilmektedir.[21] Samtshe Prensliğinden söz edilirken bölgede yaşayan aynı nüfusun Kıpçak Türkü olarak adlandırılmasına da rastlanmaktadır.[22]

Kökene dair tezler

Ahıskalıların kökeni hâlen keşfedilmemiş olup oldukça da itilaflıdır. İki ana tez üzerinde durulmaktadır:

  1. Türk tezi: Meshetilerin (Ahıskalılar) kimisi Gürcü asıllı olup etnik Türktürler.[23]
  2. Gürcü tezi: Epeyden beri Gürcü târihinde istişare edilen bir konu olan Türkçenin Kars ağzını konuşan Hanefi Sünni Mesheti Türklerinin kökeni Osmanlı idaresinde kalmış olan Samtshe-Cavaheti bölgesinde oturan Gürcülerden gelmekte olup 16. asirda İslam’a girmesi ile başlamış, 1829’a kadar sürmüştür.[24] Diğer yandan, Anatoly Khazanov meselenin bu kadar basit olamayacağını ileri sürmüştür.[24]

Din

Ahıskalıların küçük bir kesimi Şii olmakla beraber büyük çoğunluğu Sünni mezhebine tâbidir.[25]

Sürgün

1829 yılında tazminat olarak Çarlık Rusyasına verilinceye kadar Ahıska bölgesi Osmanlı sınırların dahilinde idi. Bu olaydan sonra Ahıska Türklerinin yarısı sınırı geçerek Türkiye’ye geldi, diğer yarısı ise Gürcistan‘da kaldı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Ahıska Türklerinin gençleri savaşa katılmak için cepheye gitti, geride kalan eşleri, çocukları ve yaşlı Ahıska Türkleri ise 1944 yılında Stalin tarafından iki saat içinde tren vagonlarına doldurularak, kapalı tren vagonlarında Orta Asya‘ya sürülerek: KazakistanKırgızistan ve Özbekistan’a yerleştirildi. Bu sürgünün Stalin’in Karadeniz kıyılarını Türklerden temizleme operasyonunun bir parçası olduğu Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra açıklanan arşivlerde ortaya çıkmıştır.[kaynak belirtilmeli] Aynı kaderi paylaşan Kırım Tatarları ve Ahıska Türklerinin bu hazin sürgününde binlerce insan yolda öldü. [26] 1945 yılında savaş bittikten sonra savaştan dönen Ahıska Türkleri de ailelerinin sürgün edildiği bölgelere gönderildiler.

Fergana olayları

Sovyetler Birliği’nin son yıllarında, Özbekistan’ın Fergana vadisinde yaşayan Ahıska Türkleri, 1989 yılında, etnik bir gerilim sonrasında büyük bir şiddete uğradı ve bölgedeki nüfusun büyük bir kısmı Özbekistan‘dan göç etmek zorunda kaldı.

Geri dönüş

Azerbaycan, 1989 yılında Özbekistan’ın Fergana vadisindeki şiddetden kaçan Ahıska Türklerinin bir kısmını kabul etti ve topraklarına yerleştirdi. Sonrasında Ermenistan ve Karabağ‘dan sürülen Azerbaycan Türkleri nüfusuyla ilgili sorunlar ortaya çıktığından yerleştirme işlemi tamamlanamadan 1994 yılında durduruldu.

Gürcistan, 1990’larda etnik olarak Gürcü kökenli olan Meshileri ülkeye yerleştireceğini duyurdu. Bu karar, Samtshe-Cavaheti bölgesinde yaşayan Ermeniler arasında tepkiye yol açtı.[27]

Öte yandan Türkiye, az sayıda Ahıska Türkünü ülkenin doğusuna yerleştirdi. Rusya‘nın Krasnodar bölgesine yerleştirilen Ahıska Türkleri, Rus Kazaklar‘ın Türk karşıtı tepkileriyle yüz yüze kaldı, bu yüzden Krasnodar‘daki Ahıska Türklerinin 9.000 kadarı ABD‘nin çeşitli kentlerine yerleştirildi.[6]

1999 yılında GürcistanAvrupa Konseyi’ne üye olurken Ahıska Türklerinin geri dönüşleriyle ilgili yükümlülük üstlenmiştir. Buna yükümlülüğe göre Gürcistan, 1999’dan itibaren üç yıl içinde Ahıskalıların dönüşlerini başlatacak ve 12 yıl içinde, yani 2011 yılında dönüş işlemini bitirecekti. Eğer Gürcistan süre sonunda yükümlülüğünü yerine getirmezse Ahıska Türkleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dava açabilecek ve bu yolla vatanlarına dönmeyi talep edebileceklerdi. Ama üste beliritilen sorunlar ve engeller yüzünden herhangi bir geri dönüş gerçekleşemedi.

Gürcistan Ahıska Türklerinin geri dönüşüne şartlı izin vermiştir. Şartlardan birincisi, geleceklerin sadece Ahıska bölgesine değil, tüm Gürcistan topraklarına yerleşmeleridir. Gürcistanbu şartı, Ahıskalıların bölgeden 91 bin kişi çıkmasına karşın bugün dönecek olan rakamın çok olması ve bölgenin bunu kaldıramayacağı savına bağlamaktadır. İkinci şart, Türklere verilecek kimliklerde Türk ve Müslüman yazmayıp Gürcü ve Hristiyan yazacaktır. Gürcistan’ın bu şartının altında ise bölge halkının aslında Türk olmayıp, Meshi denen Gürcülerolduğu, zamanla ve zorla Osmanlılar tarafından Müslüman yapılarak Türkleştirildikleri savı yatmaktadır.[kaynak belirtilmeli]

Beş ilçe ve 200 köyden meydana gelen Mesheti bölgesinde şu an daha çok Gürcüler ve Ermeniler yaşamaktadır. 100’e yakın köy ise Türklerin sürgününden günümüze kadar hala boştur.

Haziran 2002’de Krasnodar’da bulunan Ahıska Türkleri seslerini duyurabilmek için açlık grevi yapmışlardır. Krasnodar‘da yaşayan Ahıska Türkleri, ‘yasa dışı mülteciler’ olarak adlandırılmakta ve yeni bir sürgüne gönderilmeleri istenmektedir.[28]

Gürcistan parlamentosu uzun bir çalışma sonrasında 2007 yılında Ahıska Türklerinin Gürcistan’a dönmelerini ön gören bir yasayı kabul etti. Ancak çalışmalar yeterli olmamakta, sürgünden önce Ahıska Türklerine ait olan mal varlıklarının Ahıska Türklerine iadesi Gürcistan hükümeti tarafından bazı ekonomik gerekçeler gösterilerek engellenmektedir. Herhangi bir geri dönüş gerçekleşmediği gibi, malları ve mülkleri elinde bulunduran yerel Gürcü ve Ermeni halk da bu geri dönüşe karşı çıkmaktadır.

Nüfus

Ahıska Türkleri, bugün eski Sovyetler Birliği coğrafyasına ve Türkiye’de dağınık olarak yaşamaktadırlar. Ahıska Türkleri etnik olarak Kıpçak Türklerindendir.[29][30] Toplam nüfusunun 350.000-400.000 arasında olduğu tahmin edilmektedir.[6]

AzerbaycanKazakistanKırgızistanÖzbekistan ve diğer eski Sovyet cumhuriyetlerinin nüfus sayımlarında Ahıska Türkleri için “Türkler” terimi kullanılmaktadır.

Bugün ArdahanPosofArtvinŞavşatYusufeliArdanuç halkının büyük çoğunluğu Ahıska Türkleri’nin Türkiye‘deki temsilcisidir.

Dili

Ahıska Türkleri’nin anadili Türkçe‘dir. Konuşma şivesi Mesheti bölgesine komşu olan Ardahan ve Artvin illerindeki ağızın bir kısmına ve Azerice‘ye çok benzer. Ahıska Türkçesi ArdahanOlurOltu Şenkaya ve Göle‘de konuşulan ağzın aynısıdır. Tortum ve İspir ağzına ise çok benzer. PosofArtvinŞavşatArdanuçYusufeli ağzına biraz daha uzaktır.[31]Eğitimlerini çoğunlukla Rusça aldıklarından dolayı, çoğu birincil dil olarak Rusça‘yı kullanmaktadırlar. Gürcüce konuşan Ahıska Türkleri’nin sayısı oldukça azdır ve günümüzde Gürcistan‘da yaşamaktadırlar.

Kültür

Kurban ve Ramazan bayramları onlar için oldukça önemlidir. Bu bayramlarla birlikte Nevruz bayramını da coşkulu bir biçimde karşılarlar. Ahıska Türkleri’nde edebiyat dili oluşmamıştır ve halk edebiyatı türleri başlıca edebiyat anlayışlarını ortaya koyar.[32]

DNA Haritam tarafından Türkiye’ye özel satışa çıkarılan Genetik Köken Testi’ni satın almak için tıklayınız.