Fas (Arapça: المغرب El-Mağrib “Batı”, Berberice: Murakuc, ⵎⵓⵔⴰⴽⵓⵛ, telaffuz: Murakuş, “Tanrı’nın arazi”), resmî olarak Fas Krallığı [1] ( Arapça: المملكة المغربية, Berberice: Tageldit n Murakuc, ⵜⴰⴳⴻⵍⴷⵉⵜ ⵏ ⵎⵓⵔⴰⴽⵓⵛ), Kuzey Afrika‘da yaklaşık olarak 32 milyon nüfusa ve 447,000 km² yüzölçümüne sahip bir ülkedir. Başkenti Rabat ve en büyük şehri de Kazablanka‘dır. Fas’ın, Atlantik Okyanusu‘dan, Cebelitarık Boğazını çevreleyip Akdeniz’de son bulan uzun bir sahil şeridi vardır. Doğudan Cezayir, Kuzeyden İspanya (boğaz boyunca bir denizden bir sınır ve Ceuta ile Melilla adlarında iki küçük özerk şehir), güneyden de Moritanya ve Batı Sahra ile komşudur.
spanya’dan ve Fransa’dan 1956’da bağımsızlığını kazanan Fas, 1963 yılından bu yana iki meclisli parlamenter monarşiyle yönetiliyor.
Afrika kıtasının kuzey ucunda yer alan alan ülke, batıda Atlas Okyanusu, kuzeyde Akdeniz, doğuda Cezayir ve güneyde Moritanya ile çevrili.
İspanya, işgal ettiği Batı Sahra topraklarından çekilirken bölgeyi Moritanya ve Fas arasında sorun teşkil edecek biçimde terk etiğinden Fas’ın güneyindeki Batı Sahra bölgesi ülkenin toprak bütünlüğü açısından hala büyük bir problem olmayı sürdürüyor.
Fas; Afrika Birliği‘nin, Arap Ligi‘nin, Büyük Mağrip Birliği‘nin, Frankofoni‘nin, İslam Konferansı Örgütü‘nün, Akdeniz Diyaloğu grubunun ve G-77‘nin üyesidir.
Etimoloji
Tam Arapça ismi El-Memleke El-Mağribiyye (Batı Krallığı)’dır. Genellikle El-Mağrip (Batı) ismi kullanılır. Tarihî referanslarda, ortaçağ Arap tarihçileri ve coğrafyacılar, Fas’ı El-Mağrip el Aqşá (En Uzak Batı) olarak anmışlardır. Aynı şekilde Cezayir için El-Mağrib al Awsat(Orta Batı) ve Tunus için de El-Mağrip al Adna (Yakın Batı) denmiştir.[3]
“Morocco” kelimesi; Latince‘deki “Morroch” kelimesinden gelir. Morroch, Latince‘de Murabıtlar ve Muhavvidler’in başkentleri olan Marakeş’e verilen isimdir [4]. İranlılar “Marrakech” [5] ve Türkler de antik İdrisî ve Marinî başkent Fes’ten dolayı bu ülkeye Fas demişlerdir.
Marakeş ismi büyük ihtimâlle Berberice‘de Tanrı’nın Toprakları anlamına gelen Mur-Akush kelimesinden gelmektedir.
Berberî Fas
Bugünkü Fas topraklarındaki ilk yerleşimler Cilalı Taş Devri‘ne (MÖ 8000 yıllarından kalma, Capsian kültürüne ait kalıntılar) aittir. Kalıntılar, o devirde Fas’ta büyük bir kuraklık yaşandığını göstermektedir. Birçok teorisyen, Berberîlerin ataları olarak kabul ettikleri Amazigh adında bir halkın bu devirde var olduğuna inanır. Büyük ihtimalle, bu halkın Fas topraklarına gelişi ve bu topraklarda tarımın başlaması aynı tarihlerdir. Daha sonraları, klasik dönemde Fas, Moritanya olarak anılmaya başlanmıştır.1963’te Fas ile Cezayir arasında (La guerre des sables):diye bilinen ve beş ay süren Kumlar savaşı yaşandı Cezayir’in Atlas okyanusuna bir çıkış koridoru istediği için.
Roma idâresi
Kuzey Afrika ve Fas, Akdeniz uygarlığına erken klasik dönemde Fenikeli tüccarlar ve koloniler sayesinde -oldukça yavaş ve geç- dahil olmuştur. Fenikelilerin gelişiyle, Akdeniz’in bu stratejik köşesi Roma’nın ilgi alanına girmiş ve kısa süre sonra da bu bölge Moritanya Tingitana adıyla Roma’ya dahil olmuştur. 5. yüzyılda bölge Vandallar ve Vizigotların eline geçti. Bunu, Bizans idaresi izledi. Ancak hiçbirisi, Fas’ın yüksek dağlarındaki Berberîleri hüküm altına alamadılar.
Ortaçağ’da Fas
7. yüzyılda, İslam Devleti gücünün doruğundayken, Fas’taki ilk fethi Şam Emevileri’nin hizmetindeki bir komutan olan Ukba ibn Nafi komutasındaki İslam ordusu yaptı. 670 yılındaki bu ilk fethin ardından Ukba ibn Nafi’nin halefleri Fas’ın fethini tamamladılar ve 683 yılında ülkeye “Maghreb al Aqsa” (En Uzak Batı) adını verdiler. Uygulanan asimilasyon yaklaşık olarak bir asır sürdü.
Fetihten önce, yedinci asır boyunca, Arap kültürünün etkisi altında kalmış olan Berberîlerin büyük çoğunluğu; Arapların kıyafet geleneklerini, kültürlerini ve İslam dinini benimsediler. Devletlerini bu kültüre göre şekillendirip, ilk örneklerini Nekor ve Bergavatadevletleriyle verdiler. Ancak bu devletlerin kuruluşları beraberinde uzun iç savaşları da beraberinde getirdi. İdrisî hanedanının kurucusu olan İdris ibn Abdallah, ülkenin Bağdat’taki Abbasi halifeleriyle ve Endülüs Emevîleriyle olan bağını kopardı ve yollarını ayırdı. İdrisîler Fes şehrini alıp, bu şehri başkent haline geitirdiler ve Fas bir bilim kültür merkezi ve bölgesel bir güç haline geldi.
İdrisîler’in ardından Arap göçmenler Fas’taki politik güçlerini yitirdiler. Berberîler yönetimleri şekillendirmeye başladılar ve yeniden ülkenin hakim gücü haline geldiler. Fas, bu Berberî yönetimleri zamanında belki de tarihteki en parlak dönemini yaşadı. Arap İdrisîler 11. yüzyılda tehcir edildiler. Murabıtlar, Muvahhidler, daha sonra Marinîler ve son olarak Saadîler; Kuzeybatı Afrika’nın büyük bölümünü, müslüman İberya’yı ve Endülüs’ü içine alan büyük devletler kurdular.
1666-1912 Alevî Hanedanı idâresi
Saadîler’in ardından Alevî Hanedanı yönetime geldi. Bu sıralarda Fas, İspanya ve Osmanlı’nın nüfuz mücadeleleri ile baskılarına mâruz kalıyordu. Alevî Hanedanı kısa süre için, kendisinden önce gelen hânedanlara nazaran daha küçük bir alanda, sessiz bir zenginlikte hüküm sürdüler ve pozisyonlarını korudular. 1684 yılında Tanca‘yı ilhâk ettiler. Hânedanın başındaki İsmail ibn Şerif, yerel güçlere karşı birleşik bir krallığı savundu ve bunu da gerçekleştirdi.
Avrupalı nüfûzu
15. yüzyılda, Atlantik kıyılarındaki başarılı Portekiz saldırı ve istilâları Fas’ı derinden etkilememişti. Napolyon Savaşları’nın ardından gittikçe İstanbul’dan bağımsız hareket etmeye başlayan Mısır ve Kuzey Afrika ile Beylerin hükmü altındaki korsanlar Avrupa için kolonicilik bakımından cazip hale geldiler. İlk olarak Fransa, 1830’lu yılların başlarında Fas ile ciddi şekilde ilgilenmeye başladı. Birleşik Krallık’ın Fas’taki Fransız nüfûzunu 1904 yılında tanıması Alman İmparatorluğu’nu kızdırdı. Haziran 1905 krizi Algeciras Konferansı‘nda çözüldü. Buna göre, 1906 yılında Fransa’nın özel durumu tanındı ve Fas’ın geleceği Fransa ile İspanya’nın ortak kararlarına bırakıldı. İkinci Fas Krizi Berlintarafından çıkarıldı ve Avrupa büyük güçlerinin arasını açtı. Krizin ardından imzalanan Fes Antlaşması‘yla Fas tam olarak bir Fransız sömürgesi haline geldi ve Kuzey ile Güney Sahra sınır bölgeleri İspanya’ya bırakıldı.
Coğrafya
Fas | |
---|---|
Kıta | Afrika |
Bölge | Mağrip |
Koordinatlar | 32°00′N 5°00′W |
Yüzölçüm | dünyada 40 (57 tartışmalı bölge Batı Sahra’sız). sırada 710.850 (446.550 tartışmalı bölge Batı Sahra’sız) km² Kara : 99,94 % Su : 0,06 % |
Kıyılar | 3.600 (1.835 tartışmalı bölge Batı Sahra’sız) km |
Sınırlar | toplam: 2017,9 km Cezayir 1.605 km İspanya (Ceuta): 6,3 km İspanya (Melilla) 9,6 km km |
En yüksek nokta | 4.165 m (Cebel Toubkal) |
En alçak nokta | -55 m (Sebkha Tah) |
En uzun nehir | 1.100 km (Dra nehri) |
En büyük göl |
Fas, Afrika‘nın kuzeybatısında bir ülkedir. Atlantik okyanusu kıyıları Cebelitarık boğazı ile Akdeniz kıyılarını ayırır. Güneyinde tartışmalı Batı Sahara bölgesi ile güney ve güneydoğusunda Cezayir bulunmaktadır. Batısında atlantik kıyılarına yakın Kanarya adaları ve Madeira Adalarıbulunmaktadır. Kuzeyinde Cebelitarık İspanya‘yı Fas’tan ayırır.
Başkenti Rabat’tır. Büyük şehirleri Kazablanka, Agadir, Fez, Marakeş, Meknes, Tetouan, Tanca, Oujda, Ouarzazate ve Laayoune’dir (Batı Sahra).
Yükseltiler
Afrika’da bulunan sıra dağ dizisi olan Atlas Dağları kıtanın kuzeybatısında Fas’tan başlayarak, Cezayir ve Tunus ülkelerine uzanır. Dağlar Fas’ın üçte ikisini kaplar ve yüksek doruklara erişir. 4.000 metreyi geçen dorukları bulunur. Cebel Toubkal, ülkenin en yüksek noktası, 4.167 metredir. Fas’ta 4 ana dağ sırası bulunur; Atlas Dağları (Yüksek atlas, Sahra atlasları ve Orta atlaslar ) ve Rif dağları.
Kuzeydeki ilk sıra Akdeniz’e sınır oluşturur. Cebel Tihithin ile 2.456 metrelik doruğa ulaşır. Rif sıradağları bu bölgede sıralanır.
Orta Atlaslar , Fas’ın su kuleleri olup doğudaki çorak düzlüklerle batıdaki verimli arazileri birbirinden ayırır. Doğuya doğru 3.100 metreyi geçen doruklar (örneğin Cebel Bou Naceur) bulunmakta. Batıda yükseklikler azalarak platolara ve düzlüklere izin verir. Güneyde Yüksek Atlaslar ile sınırlanır.Ülkedeki en önemli dorukları şöyledir:
doruk | yüksekliği | |
---|---|---|
Rif dağları |align=left| Tdeguen doruğu | 2.465 m | |
Orta Atlaslar | Bonasr doruğu | 3.326 m |
Boiblan doruğu | 3.190 m | |
Yüksek Atlas | Toubkal doruğu | 4.165 m |
Component doruğu | 4.071 m | |
Küçük Atlaslar | Leem doruğu | 2.531 m |
Kaynak : Fas Resmi internet sitesi (Arapça)[6] |
Ovalar
Ovalar genellikle Rif ve Atlas sıradağları arasında kalan bölgede bulunmaktadır. Sebou havzası 36.000 km² yüzölçümü ile alçak platoları, nehirleri, tepeleri ve verimli ovaları ile burada bulunur.
Garb ovasında şeker pancarı, pirinç, şeker kamışı ve tütün yetiştirilir ve bu ova içindeki mantar meşesi ve okaliptüs işletmelerinin olduğu Maâmora ormanı ile diğerlerinden ayrılır.
Geniş düzlükler ve fosfat platoları Kongo DC sınırına kadar uzanır. Şaouya, Dukkala ve Tadla ovalarına Orta Atlas sıradağları sırtlarında bulunur. Daha güneydeki Haouz ovasına, Marakeş yakınlarında, Souss ovasına okyanus, Yüksek Atlaslar ve Orta Atlaslar arasındaki üçgende rastlanılır.
Kuzeyde daha küçük ova ve verimli vadileri de bulunmaktadır (Lukos, Nekkor, Trifa, Ouergha, Baht, Inaouen gibi…).
Çöl
Güneyde, Erg Çebbide, Cezayir sınırı yakını, Fas’ın taş ve kumla kaplı en büyük bölgesidir. Burada kumulların yüksekliği 200 metreye ulaşmaktadır.
Bitki örtüsü
Ağırlıklı olarak Akdeniz bitki örtüsü karakteri gösterir. Dağlık bölgeleri ağaçlara, (ardıç, meşe, sedir vd.) ve diğer dağ bitkilerinin büyümesine olanak verir. Ovalarında zeytin, sakız ağaçları yetişir. Ayrıca Atlas dağları ağaçların büyümesi için uygun ortama olanak sağlamaktadır. İç bölgelerde Alafh ve Binalşibh’de ağaçlara ev sahipliği yaparken ve güney bölgelerde ise vahalar palmiye ağaçlarının büyüme için ideal yerlerdir.
Fas çölleşme sorunu yüzünden yılda 31 hektarlık ormanlık alanını kaybetmektedir. Sorun sadece güney bölgelerinde değil, kuzeyde de sarî olup sadece 1920 yılından bu yana kuzeydeki orman alanlarının yarısından fazlasını kaybetmiştir, özellikle 1951 (yüzbin hektar) ile 1992 (altmış bin hektar)arasındaki dönemde. Güneyde ise kumlar280 bin hektarı süpürdü ve sadece Fas’ta mevcut olan pek çok türün de dahil olduğu 1500 bitki nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı[8].
Su Kaynakları
Fas su kaynakları, Dünya su kaynakları endeksi ortalamasına göre (ortalama 9,1’e göre) , su kaynaklarında 5,4 puanla[9] ve su zenginliği endeksine göre 46. sırayla, orta ila zayıf arasında addedilir.[10][11]. Toplam yenilenebilir su kaynağına göre sıralandığında yıllık 20~23 milyar m³lük hacimle 174 ülke arasında 114. sırada yer alır.[12] ve temiz su kaynağında yıllık 12,6 km³’lük hacimle de 41. sırada yer alır[13].
İdari yapılanma
Fas idari olarak 16 bölgeye[14] ve altında 62 vilayete (Fransızca: préfecture) ve alt bölgeye (Fransızca: provinces) bölünmüştür.
Bölgeler
Fas bölgeleri (Batı Sahra bölgeleri)Ayrıca bakınız: Fas’ın bölgeleriAyrıca bakınız Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti (Kısmen tanınan devlet)
2015’te yerel yönetimi güçlendirme / Bölgeselleştirme Kanununun yürürlüğe girmesi ile, 12 bölge oluşturulmuştur. Buna göre bölgeler:
- Tanger-Tétouan-Al Hoceïma
- L’Oriental
- Fès-Meknès
- Rabat-Salé-Kénitra
- Béni Mellal-Khénifra
- Casablanca-Settat
- Marrakech-Safi
- Drâa-Tafilalet
- Souss-Massa
- Guelmim-Oued Noun
- Laâyoune-Sakia El Hamra
- Dakhla-Oued Ed Dahab
Vilayetler
Fas 37 vilayet ve iki büyük şehire* bölünmüştür: Agadir, Al Hoceima, Azilal, Beni Mellal, Ben Slimane, Boulemane, Casablanca*, Chefchaouen, El Jadida, Sraghna El Kelaa, Er Rachidia, Essaouira, Fes, Figuig, Guelmim, Ifran, Kenitra, Khemisset, Rommani, Khenifra, Khouribga, Laayoune, Larache, Marakeş, Meknes, Nador, Ouarzazate, Oujda, Rabat-Sale*, Safi, Settat, Sidi Kacem, Tanca, Tan-Tan, Taounate, Taroudannt, Tata, Taza, Tetouan, Tiznit; ayrıca üç province/alt bölge Ad Dakhla (Oued Eddahab) Boujdour, ve Es Smara.
Dil
Resmî dilleri Arapça olmasına rağmen devlet dairelerinde Fransızca kullanılmaktadır. Halk arasında kullanılan Arapça’ya Darija denilir ve diğer Arap ülkeleriyle karşılaştırıldığında değişiktir. Aynı zamanda ülkede yoğun olan Berberilerinde kullandığı farklı diller bulunmaktadır. Bunlarin basında Sheluh veya Shelha dili, güneyde Sousi halkı tarafından konuşulmaktadır. Kuzeyde ise Tamazigt dili Kuzey Berberileri tarafından kullanılmaktadır. Ülkenin kuzey kesimi İspanyolların etkisi altında kaldığından buralarda İspanyolcakonuşanlara rastlamak mümkündür. Bugün sorunlu olan Batı Sahra topraklarında da İspanyolca konuşulmaktadır.
Ekonomi
Fas Afrika’nın en büyük beşinci ekonomisine sahiptir. Cezayir’den sonra, Mağrip’in ikinci büyük ekonomisidir. 2008 yılında Fas büyüme oranı yaklaşık %6,5 idi. Fas Afrika ortalamasına göre güçlü bir gayri safi yurt içi hasılaya sahiptir. 2008’de 8.52 milyar dolar civarında olan ya da kıtanın toplam GSYİH’nin% 9’u Fas’a aittir. Fas da 1999 yılında Kral VI Muhammed tahta çıkmasından bu yana her yıl ortalama %8 büyüme oranı yakalamıştır. Bu büyüme yıllık hasat gibi değişken sonuçlara bağlı olduğundan sürdürülebilir değildir.
Avrupa kıtası ile Fas’ın yakınlığı, Avrupa şirketlerinin yer değiştirmelerinde Fas’a yönelimlerine yol açmış, bu da büyük ölçüde ekonomiye katkısı olmuştur. 2000’lerin başından bu yana, yürüttüğü tutarlı maliye politikası offshore için cazip bir ülke konumuna gelmiştir. OECD 2008’de yarattığı iş hacmi ile krallığı Estonya ve Çin’den sonra 3. sıraya yerleştirmiştir[15].
Ülkede tarıma dayalı besin endüstrisi kollarının yanı sıra, kimya ve gübre sanayi ile küçük el sanatları gelişmiştir. Yeraltı kaynakları ülke ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Fas’ta çıkarılan madenlerin başında fosfat gelir. Fosfat dışında, manganez, arsenik,nikel, kobalt ve demir de bulunmaktadır. Ayrıca az miktarda kömür ve petrol gümüşlü kurşun da çıkarılır. Ülke sanayinin ihtiyacı olan enerji büyük ölçüde hidroelektrik santrallerden sağlanır.
Tanca’nın İspanya’ya yakın olması ve bu sayede iki ülke arasında yapılan ve 45 dakika süren feribot seferleri sayesinde İspanya ile ticaret gelişmiştir.Bunun yanında günlük olarak Fransa’nın Güney ve liman kenti olan Marsilya şehrine de seferler düzenlenmektedir.
Gösterge | 2006 | 2007 | 2008 | 2009 |
---|---|---|---|---|
Gayrısafî yurtiçi hâsıla milyar USD | 65,64 | 74,41 | 85,21 | 91,41 |
GSYİH büyümesi (sabit fiyatlarla) | %7,8 | %2,7 | %6,5* | %5,5* |
USD cinsinden kişi başına GSYH | 2.151* | 2.422* | 2.901* | 2.868 |
Enflasyon oranı | %3,3 | %2 | %3,9* | %4,5* |
Kaynaklar : IMF – World Economic Outlook Database[16] |
(*) Tahmini değer (1) Dünya bankası
Bölgelere göre GSYİH
Sıralama | Bölgeler | Toplam GSYİH içindeki payı | Bölge bazlı GSYİH (milyar $) / eşdeğeri |
---|---|---|---|
1 | Grand Casablanca | 18,8 % | 16.709 / |
2 | Souss-Massa-Draâ | 12,2 % | 10.843 / |
3 | Rabat-Salé-Zemmour-Zaer | 9,8 % | 8.710 / |
4 | Marrakech-Tensift-El Haouz | 8,2 % | 7.288 / |
5 | Tangier-Tétouan | 7,4 % | 6.577 / |
6 | Oriental | 7,1 % | 6.310 / |
7 | Gharb-Chrarda-Béni Hssen | 6,9 % | 6.132 / |
8 | Doukkala-Abda | 5,4 % | 4.799 / |
9 | Chaouia-Ouardigha | 5,2 % | 4.621 / |
10 | Meknès-Tafilalet | 4,9 % | 4.355 / |
11 | Fès-Boulemane | 4,2 % | 3.732 / |
12 | Tadla-Azilal | 4,2 % | 3.732 / |
13 | Sahra vilayetleri | 3,0 % | 2.666 / |
14 | Taza-Al Hoceima-Taounate | 2,7 % | 2.399 / |
Kaynak :DEPF Maliye ve Ekonomi Bakanlığı[17]
Tarım
Argan ağaçları Fas’a özgü, endemikbitkilerdir. Besleyici, kozmetik ve çok sayıda tıbbi özellikleri için değerli olan Argan yağı bu ağacın meyvesinden sağlanır.
Fas’ta tarım için ülkenin iş gücünün yaklaşık %40’ını kullanır. Ve böylece, tarım ülkenin en iş kolu konumunda yer alır. Arpa, buğday ve diğer hububat ana ürünler arasında yer almaktadır. Atlantik kıyısında, geniş ovalarda zeytin, narenciye ve üzüm yetiştirilmektedir.
Aşağıda, BM Gıda ve Tarım Örgütü tahminlerine göre, Fas tarımsal üretim bir tablosunu (veri 2009 yılından itibarıyla) bulabilirsiniz:
Sıralama | Ürün | Değeri (x $1000) | Üretim | Miktara göre dünya sıralaması |
Değere göre dünya sıralaması |
1 | Buğday | 939.150 | 6.400.000 | 19 | 17 |
2 | Doğal Tavuk eti | 635.889 | 446.424 | NA | NA |
3 | Zeytin | 616.541 | 770.000 | 6 | 6 |
4 | Domates | 480.433 | 1.300.000 | 17 | 17 |
5 | Doğal Sığır eti | 433.257 | 160.384 | NA | NA |
6 | İnek sütü, toptan, taze | 409.566 | 1.750.000 | NA | NA |
7 | Arpa | 389.709 | 3.800.000 | 12 | 7 |
8 | Doğal kuzu eti | 325.935 | 119.706 | NA | NA |
9 | Badem, kabuklu | 307.240 | 104.115 | 5 | 5 |
10 | Portakal | 231.910 | 1.200.000 | 14 | 14 |
11 | Patates | 230.032 | 1.500.000 | NA | NA |
12 | Yumurta | 221.668 | 267.267 | NA | NA |
13 | Çalı fasülyesi | 173.716 | 182.180 | 3 | 3 |
14 | Üzüm | 171.485 | 300.000 | NA | NA |
15 | Elma | 169.166 | 400.000 | NA | NA |
16 | Çilek | 168.627 | 124.239 | 11 | 11 |
17 | Kuru soğan | 136.521 | 650.000 | 23 | 23 |
18 | Kavun | 134.386 | 730.000 | 8 | 8 |
19 | Mandalina | 128.945 | 522.000 | 12 | 12 |
20 | Anason rezene | 127.126 | 23.000 | 7 | 7 |
Kaynak: BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 2009 verisi:[18] ” |
Demografi
Fas | ||
---|---|---|
Demografi | ||
Yıl | Nüfus bin |
Yıllık artış(%) |
1960 | 11.626 | – |
1971 | 15.321 | 2,89 |
1982 | 20.450 | 3,04 |
1994 | 26.019 | 2,27 |
2004 | 29.840 | 1,47 |
[20] |
Arap ülkeleri içerisinde Fas, Mısır, Sudan ve Cezayir’den sonra dördüncü kalabalık nüfusa sahip ülkedir[13]. Faslıların çoğunluğu Müslüman ve Maliki mezhebindendir[21]. Nüfusun büyük bir bölümü Berberilerden oluşur; Berberilere Ortaçağ’dan bu yana, birçok kez arap göçmenler de katılmıştır; Berberice ağızları halkın üçte birince konuşulsa da (özellikle dağlık kesimlerde) araplaşma sürmektedir. Daha düne kadar özel bir öbek oluşturan Fas’taki Musevi nüfus, 1956’da başlayan göçler sonucu bütünüyle ortadan kalktı. Sömürge döneminde çok olan Avrupalıların sayısı günümüzde sayısı 50.000’i aşmamaktadır. (Avrupalılar daha çok Rabat ve Casablanca’da toplanırlar).
İslâm dünyasında Mağrib ülkelerinden el-Mağribü’l-aksâ veya Cezîretü’l-Mağrib, Batı dünyasında Atlas ülkelerinden Maroc (Morocco) isimleriyle tanımlanır. Bugün resmî adı el-Memleketü’l-Mağribiyye’dir. 1985’te 22.900.000 olan, 1992’de 26.239.000’e ulaşan nüfusu ile Kuzey Afrika’nın en kalabalık devletidir. 1987’de Avrupa Topluluğu’na girmek için başvuran Fas meşrutî krallıkla yönetilir. Başşehri, Atlas Okyanusu kıyısının kuzey kesiminde bulunan Rabat’tır.
Çeşitli doğal çevrelerin çok eşitsiz yapılaşma sunması sonucunda nüfus, ülke içinde çok düzensiz olarak dağılım göstermektedir. Çorak ya da çöl bölgelerinin hemen hemen ıssız olmasına karşın Akdeniz kesimi ovaları ya da Atlas Okyanusu’na yakın kuzey kesimlerdeki ovalar oldukça yoğun nüfus barındırmaktadırlar. Rif ve Anti Atlaslar gibi bazı dağ kütlelerinin de nüfusu yoğundur. Kentleşmede çok eşitsizdir; Kuzey Fas’ın Atlas Okyanus’u kesiminde, özellikle Casablanca-Kenitra ve Fas-Rabat eksenlerinde kentleşme yoğundur. Bununla birlikte, kentleşme hızla ilerlemektedir: 1926’da nüfusun % 10’dan azı kentlerde yaşarken 1981’de bu oran yaklaşık % 40’ çıktı. Kazablanka, Rabat, Asfi ya da Agadir gibi modern kıyı kentlerinin gelişmesi, Fes ve Marakeş gibi iç kesimlerdeki geleneksel eski kentlerde oranla çok daha belirgindir. Nüfus artışı hızlıdır: 20. yüzyılın başında Fas’ın nüfusu 5 milyondan azdı; 1954’te 10 milyona ulaşan nüfus 1985-1990 yıllarında 22 milyona ulaştı ve bu rakam günümüzde 33 milyonun üzerinde seyir etmektedir. Doğal nüfus artış oranı% 3 dolaylarındadır; aile planlaması siyaseti sayesinde doğumlar azalmaya başladıysa da, gene de doğum oranı çok yüksektir. Fas genç bir nüfusa sahiptir: 15 yaşından küçükler toplam nüfusun yarısına yakınını oluşturmaktadırlar. Ayrıca 2011 başlarında meydana gelen demokrasi ayaklanmalarından Fas da etkilenmiş, halkın idareye karşı rahatsızlıkları çeşitli yürüyüş ve gösterilere sebep olmuştur. 20 Şubat 2011’de Rabat’ta yapılan (katılımında Facebook gibi İnternet sitelerinin de etkisinin olduğu) büyük miting’den sonra Kral Muhammed El-Hamis (VI Muhammed) halka yaptığı ilk ulusa seslenişle reform sözü vermiştir. Kral Muhammed, komisyonun başkanlığına Abdüllatif Menuni’nin getirildiğini, Menuni’nin haziran ayına kadar kendisine anayasa reformu önerilerini sunacağını kaydetmiştir. VI. Muhammed anayasada reform sözünü tutmuş, yapılan reformla yetkilerinin devrini referanduma sunmuştur. Halkın Krala karşı büyük saygısının olmasının nedeni babası II. Hasan‘dan sonra baskıcı rejime son vermesi ve İslam peygamberi Muhammed‘in soyundan gelmesidir. (Kazablanka’daki II. Hasan Camii’nde altından yapılan levhada şeceresinde gösterilmektedir)
Mimari ve dekorasyon
Geçen yüzyılın altmışlarında popüler olan ve ortaklaşa yapılan sergilerle gelişen, manda döneminin sanatta etkisini bu dönemin Fas resimlerinde görülebilir[22].
Fas’ta dekorasyonda görülen çeşitlilik ve renklerdeki kontrast, ülkedeki ve çevresindeki medeniyetlerin çeşitliliğinin yansımasıdır. Geleneksel Fas modası pek çok kültür ve geleneğin çeşitliliğinin sonucu olarak Fas millî giyimini karakterize eder.
Mağribi mimarisi bu bölgede özelliklerini kazanırken diğer mimari akımlara göre data yavaş big gelişim göstermiştir. Seville, Granada, Marakeş ve Fez gibi şehirlerin yapıları bu mimari tipinden (doğal olarak ) etkilenirken dünyanın pek çok farklı bölgesinde de Mağribi miamrisinin etkilerini görmek mümkündür.
DNA Haritam tarafından Türkiye’ye özel satışa çıkarılan Genetik Köken Testi’ni satın almak için tıklayınız.