Hunzalar (veya Buruşaski), Pakistan‘ın Gilgit-Baltistan eyaletinde Karakurum Dağları ve Hindukuş dağları‘nın birleştiği bölgede Hunza, Nagar ve Yasin vadilerinde yaşayan tahmini 87,000 civarında nüfusa sahip, geçmişte Şaman şimdilerde ağırlıklı olarak İsmailiMüslüman olan bir etnik grup. Konuştukları dil ise izole bir dil olan Buruşaski dilidir.Yalnızca sözlü bir dil olan, edebiyatı bulunmayan Buruşaski, dil ailelerinin hiçbiriyle akrabalığı bulunmayan bir dildir.

Hunzalar  Çin ve Afganistan sınırında Pakistan Keşmirinin kuzeyinde Tanrı Dağları, Himalayaların batı uzantısı olan Karakurum Sıradağları, Hindukuş dağlarının kesiştiği  160 km uzunluğunda, 1.6 km genişliğindeki  Hunza Vadisinde yaşıyan bir halk.  Aslında komşu oldukları Çin değil, günümüz Çin devletinin sınırları içerisinde Uygurların yaşadığı Doğu Türkistan.

Kut

Hunzalar kendilerine Hunzakut diyorlar. Kut, Türk ve Altay şamanizminde ve halk inancında kutsal enerji, yaşam gücü demek. Yiğitler kut sayesinde ölümden kurtulur veya yaşama döner. Bu güç Tanrı’dan kaynaklanır. Tanrı bu gücü geri çekerse kağanlar tahtı ve yaşamlarını yitirirler. Uygurlar 1209’da Cengiz Han tarafından Moğollar’a bağlandıktan sonra 1550’lere kadar çeşitli şekillerde varlıklarını devam ettirdiler. Bunlardan biri de Turfan’daki İdikutlardı.  İdikutlar 12. yüzyılda Karahıtaylara bağlıydılar. İdikutlar 1209’da Cengiz Han’a Barçuk İdikut önderliğinde itaat ettiler. Onun oğulları Kesmes ve Salındı Moğollar’ın müttefiki oldular. 1248’de Büyük Moğol Hanı Güyük Beşbalık’ta öldü. Buradaki Uygurlar, Çin’deki Moğol hânedanına bağlı olarak buğra damgasını kullanıyorlardı. 1286 yılı civarında Cengiz Han’ın torunu Duva, Koçkar Tegin adlı İdikut’u kendisine bağlamak için Beşbalık’ı kuşattı. İdikut’un kızının Duva’ya verilmesi sonucu kuşatma kaldırıldı. İdikutlar ile Cengizoğulları arasında birçok evlenme gerçekleşti. Çin’deki yüksek görevlere getirilen İdikutlar ülkelerinden uzaklaşıyor ve bir daha geri dönmüyorlardı. 1353’te İdikut olan Sangga ve Budashri’nin ardından Hos-hang devrinde İdikut sülâlesi sona erdi.

Kut’u kendilerinde ortaya çıkmış, var olmuş olarak kabul eden Hunzalar 7900 kilometre karelik bir alanda yer alan Hunza Vadisinde yaşıyorlar. Vadinin  Kuzey doğusunda Doğu Türkistan, Kuzey Batısında Pamir Dağları yer alıyor. Etrafında 6000 ile 7788 m. ye kadar yükseklikte muhteşem görünümlü zirveler var. Turistler buralara fotoğraf çekmeye ve uzun yürüyüşler yapmaya geliyor. Hunza Vadisinden Hunza Nehri akıyor. Dağlardaki buzullar nehrin ve insanların su kaynağı.

Dil

Hunzaların konuştukları dil olan Buruşo yüzünden onlara Bruşolar diyenler de var.  Hunza Bruşo dilinde “ok” anlamına geliyor. Bilindiği gibi Oğuzların orijin adı OK UZ. Bruşo (Bruşaski) dilinin komşu toplulukların Hint-Avrupa kökenli dilleriyle herhangi bir bağı yok. Bu dili Kafkas kökenli dillerle bağdaştıranlar var. Şimdilerde Urdu dilini de konuşuyorlar. Konuştukları dil diğer hiçbir Türk diline benzemiyor onlar Türk olamaz diyenlerin Çuvaşlardan haberi var mı acaba? Çuvaşların dili de diğer hiçbir Türk diline benzemiyor ve Hun kökenli bir dil. Hunzaların dili de Hun kökenli olabilir. Aynı şekilde Pakistan ve Hindistan Türklerinin dilleri de Türk dillerine benzemiyor ama kendileri şecerelerini anlatarak biz Türküz diyorlar.

Tarih

Asırlarca yolu, izi olmayan, erişilmesi çok güç bir yerde izole olarak yaşayan Hunzakutlar “Mir” dedikleri hanedan reislerinin ve ona danışmanlık yapan on iki kişiden oluşan bir İhtiyar Heyeti idaresinde, yani Türk geleneklerine uygun olarak, 900 yıldan fazla bir süre bağımsız yaşamışlar. Eskiden Sincan-Keşmir arasında gidip gelen kervanlara sarp geçitlerde baskın yaparak, mallarını çalarak, gerektiğinde adam öldürerek geçimlerini sağlarlarmış. Ancak komşu halkların sert tepkileri üzerine 1860 da onlara söz vererek bundan vazgeçmek zorunda kalmışlar.

Bağımsız yönetim 1870 de  İngiliz askerleri  gelmesiyle kesintiye uğradı. Hunzalar İngilizler gittikten sonra tekrar bağımsız oldular. Ancak Mirlik 1974 de Pakistan tarafından ilga edildi (ortadan kaldırıldı) ve Hunzakutlar tamamen Pakistan yasalarına tabi oldular.

Çin’in Sincan Uygur bölgesindeki Kaşgar şehrini Pakistan’ın Pencap eyaletindeki Hasan Abdal şehrine bağlayan, Gilgit ve Hunza vadisinden geçen Karakurum Karayolunun 1979 da tamamlanması ve 1986 da turizme açılmasıyla Hunza vadisine erişim kolaylaşmıştır. Zor şartlarda yapılan yolun inşaatında ölen işçi sayısı 1010. Günümüzde Hunzakutların vadideki yerleşim yerleri olan Ganiş köyü, Aliabad ve Kerimabad ile Gilgit arasında otobüs ve minibüsler işlemektedir. Gilgit’teki havaalanına iç hat seferleri yapılmaktadır. Tarlalar veraset yoluyla bölündüğü ve vadi artan nüfusu besleyemediğinden genç  Hunzakutlar artık gurbette çalışmakta ve ailelerine para göndermekteler.

Dinleri ve kadınları

Hunzalar/Hunzakutlar Şii mezhebinin İsmailiye koluna  mensup Müslümanlar. Hunzalıların oralara kısa süreli gelenlere anlattıklarına göre kadınların başları açık, dışarı çıkmakta ve gezmekte serbestler, evleriyle ilgili kararlarda kocalarıyla aynı oranda söz sahibiler. Ebeveynler eş adayını Hunza aşiretlerden birinden seçiyor (akraba evliliği kesinlikle yasak) ancak çocuğun bu seçimi kabul etmeme hakkı var. Boşanma olayı çok nadir.

Geçmişte durum nasıldı bilemeyiz. Kadınlarının başları açık gezdikleri iddialarına karşın fotoğraflar ve gidenler pek de öyle demiyor.  Günümüz Pakistan’ında Müslüman kadınların başı açık gezmeleri mümkün değil. Gerçekte yakın çevreden kız aldıklarına da bakılırsa bütün bu iddialar Avrupalı kökenli olduklarını vurgulamak için ortaya atılmış olmalı.

DNA Haritam tarafından Türkiye’ye özel satışa çıkarılan Genetik Köken Testi’ni satın almak için tıklayınız.

Kaynak: https://bpakman.wordpress.com/turk-dunyasi/gunumuz-turkleri-turk-devletleri/kesmirde-turk-koyleri/hunza-turkleri/