Irak Türkmenleri veya Irak Türkleri, Irak‘ın kuzey bölgelerinde yaşayan ve genellikle Türkçe ve Arapça konuşan etnik gruptur.

Türkmen halk dansçıları.

Geleneksel Türk kostümlü Irak Türkmen kızı
Türkmen Adı
I. Dünya Savaşı‘ndan sonra Osmanlı Devleti‘nden ayrılmış, Irak adı ile kurulan devletin vatandaşları olarak varlıklarını sürdüren Türklerden, uzun yıllar “Türkler” diye söz edilmiştir. Mustafa Kemal Harbiye Mektebi öğrencisiyken “Bayat Türkleri” demiştir.
Ancak Lozan Konferansı sıralarında İngiliz heyeti “Türkmenler” olarak ifade etmişlerdir.[11] Buna karşılık olarak Türk delegesi başkanı İsmet İnönü Türkmen ile Türk’ün eş anlamlı olduğu ve Türkiye Türkleri’nin de Türkmen olduklarını savunmuştur.[11]
1923 Lozan ve 1926 Ankara antlaşmalarında “Musul Türkleri” denilmiştir.
1959 yılında Abdülkerim Kasım‘ın yönetimi ele geçirdikten sonra Irak’ta yaşayan Türkler’e “Türkmen” denilmeye başlamıştır.[11]
Tarih
Türkmenler sadece Kafkasya’ya değil, birçok coğrafyaya yayılmışlardır. Afganistan’ın Herat, Lakay, Ak Çah, Ândhui, Devletabad ve Maruçak bölgelerinde Türkmen boyları bulunmaktadır.[12]
Ayrıca J. H. Kramers, “12. yüzyılda Kerkük civarının, başkenti Erbil olan Türk beyliği Begtekinlilerinidaresinde” olduğunu İslam Ansiklopedisi‘nde belirtmek suretiyle, bölgedeki Türk varlığının Osmanlı Devleti‘nden önceye dayandığını vurgulamaktadır.[kaynak belirtilmeli]
İngiliz İşgali ve Türkmenler
I. Dünya Savaşı‘nın sonunda, toprakları İngiliz işgaline uğrayan Musul, Kerkük ve Erbil Türkmenlerinin ileri gelenleri, istilacı güçlere karşı mücadele etmek için, hemen harekete geçmişlerdi.
Anadolu toprakları üzerinde yürütülen Millî Mücadele‘ye paralel olarak başlayan, bölgedeki hareketler, gücünü yine Anadolu’dan alıyordu. İlk olarak, İngilizlerin, halkı Osmanlı Devleti aleyhine kışkırtmalarını önlemek için, acil biçimde önlemler alınmaya başlandı. İngilizlerin bölgedeki siyasi hâkimleri, para vererek elde ettikleri bazı aşiret reislerini yanlarına çekmek için büyük gayret gösteriyorlardı. Buna karşılık, Türklerin ileri gelen liderleri, İngilizlerin bu gayretlerini boşa çıkarmak için, olağanüstü çaba harcıyorlardı. Bunların arasında Erbil Türklerinin çok sevilen ve sayılan din alimi Küçük Molla Efendi‘nin (1867-1943), halkı İngilizlere karşı mücadeleye davet eden ve işgalcilerin propagandalarına karşı uyanık olmaya yönelik konuşma ve sohbetleri, büyük etki yapıyordu.
Nüfus
Irak Türkmenleri, Irak’ın kuzeyinden itibaren Telafer, Musul, Erbil, Altunköprü, Kerkük, Tuzhurmatu, Kifri, Kara Tepe, Hanekin, Mendeli ve Bağdat‘ın güney doğusunda bulunan Bedre‘ye kadar uzanan bir şerit üzerinde yerleşmektedir.
Irak’ta Türk/Türkmen nüfusu 2.000.000 ila 3.000.000 civarında belirtilmiştir.[13][14] 600.000 civarı bir nüfus rakamından söz eden kaynaklar da vardır.
Türkmen kelimesi üzerine Türk tarihiyle ilgilenen ilim adamları Türkmen tanımı ile alakalı farklı tezleri öne sürmektedirler. Bunlardan en önemlisi ve çoğu ilim adamının üzerinde durduğu husus Türkmenlerin, Türk boylarından birisi olduğudur. Ayrıca üzerinde anlaşılan diğer husus ise 11. yüzyıldan sonra Oğuz boylarına verilen bir isimdir.[1]Bu ismin Selçuklular döneminden itibaren kullanılmaya başlandığı da belirtilir.[2]Araştırdığımız kaynaklarda Türkmen kelimesinin farklı anlamları ile karşılaşılmıştır. Bu tanımlamalara değinecek olursak; Türkmen kelimesine ilk kez 11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmut’un Divanı-ı Lügat-it Türkadlı eserinde rastlanıldığı bilinmektedir. Türklerden Müslüman olanlara bu adın verildiği esasına dayandırılmasıyla “Türk ve İman” şeklinde bir açıklanışı vardır. Türkmen sözcüğünün anlamı için “Büyük Türk, Türklük, Türkler, Koyu Türk” gibi tespitler de yapılmıştır.[3]O dönemlerden sonra günümüze kadar intikal eden iki görüş vardır. Bunlardan birincisi; “Türk” adı ile Farsça “man” ekinden gelmiş olup, “Türk’e benzer” demektir. Büyük âlim Biruni bu fikirdedir. 14. yüzyılda İran’da “Türkmen” kelimesinin bu şekilde oluştuğu kabul edilmiştir. Bu bilgi, Reşided-din’in, Cami-ut Tevarihisimli eserinde de yer almaktadır. İkinci görüş ise “Türkmen” kelimesinin “Türk-i imandan” geldiği hususudur. Bu ifadenin Müslüman Türk anlamında kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca bu görüşü İbn Kesir ve Mehmed Neşri de kabul etmiştir.[4]En çok kabul gören görüş ise “Müslüman Oğuzlara Türkmen adının verildiği” görüşüdür. Oğuzlar, kendilerine uzun süre Türkmen demediler ve İslamiyet’i kabul ettikten sonra “Türkmen” denildiği bilinmektedir.[5]
Türkmen olarak bilinen Irak Türkmenlerine, Irak hükümetleri belli dönemlerde Türk ya da Türkmen olarak adlandırılmaktan kaçınmıştır. Bu durum, Irak Devleti’nin kuruluş nedenleriyle birlikte gündeme getirilen birtakım kaygılarla ilgilidir denilebilir.[6]Türkmen diye hitap edilen Türkler, Lozan Konferansı’nda İngiliz heyetler tarafından Türkmenler olarak ifade edilmişti. Türk heyetinin başkanı olan İsmet İnönü buna karşı çıkarak Türkmen’in Türk’ün eş anlamı olduğunu belirterek bunun politik manevra yapılamayacağını belirtmiştir.[7]I. Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye’den koparılıp Irak bünyesine katılan Türkmenlerin yaşadığı coğrafyalarda kimlik olarak Türkler diye hitap edilmiştir. 1959 yılından sonra Irak’ta yaşayan Türklerin, Türkiye ile olan kan ve kültür bağlarını unutturmak için devlet tarafından resmî olarak “Türkmen” denilmeye başlanmıştır.[8]
Türkmenlerin Irak’a gelişi, birbirini izleyen dönemlerde gerçekleşmiştir ve hicri 54 (miladi 674) yılına kadar geri gitmektedir. Emevi Halifesi Muaviye döneminde Horosan’a gönderilen Ubeydullah bin Ziyad 20.000 kişilik ordusu ile Buhara’ya yönelmiştir. Buhara Prensesi Hatun’un emrindeki Türk kuvvetleriyle şiddetli çatışmalar sonrasında barış yapmak zorunda kalan Ziyad, yanına aldığı Türkmen askerleriyle birlikte Irak’a döner. Tarihî kaynaklarda bu sayının 2.000 civarında olduğu belirtilir.[9]
Abbasiler döneminde Türkmenlerin Irak’a girişleri yoğunlaşmıştır. Bunun etkisi ile Memun’un tahta oturmasında Türkmenler büyük rol oynamış ve Bağdat’a yerleştirilmiştir. Bu dönemden itibaren hem Memun’un hem de Bağdat’ın korunması Türkmenler tarafından sağlanmıştır. Irak Türkmenleri Osmanlı egemenliğine kadar aşağıdaki devletleri kurmuşlardır:
1958 yılında Bağdat’ta yayınlanan “The Iraqi Revolution 14th July Celebrations Committee” adlı kaynakta ve 1987’de Londra’da Inquiry Dergisi‘nde yayınlanan “The Forgotteen Minority: The Turkomans of Iraq” adlı makalede 1957 yılında yapılan sayımda Irak’ ta 567.000 Türkmen’in yaşadığı belirtilmiştir. Bu kaynaklara göre Irak’ın % 8,94’i Türkmen’dir. Daha sonra Irak’ta yayınlanan resmi kaynaklar ise Türkmenleri % 2 olarak göstermiştir.
Ancak Irak Türkmen Cephesi resmi internet sitesindeki ifadesine göre Irak’ta en az 2 milyon Türkmen’in yaşadığını iddia etmektedir.[15] Irak’ta yaşayan Türkler 1920’den itibaren kendilerine karşı uygulanan Kuzey Irak’taki asimilasyon politikalar ve Sünni – Şii mezhep anlaşmazlığı sebeplerinden dolayı siyasi olarak birlik gösterememektedirler.[kaynak belirtilmeli]
Irak Planlama Bakanlığı’ndan alınan 2013 verilerine göre, Türkmenler Sünni ve Şiilerin bir karışımı ve Irak’taki Araplar ve Kürtlerden sonra üçüncü büyük etnisite. 2013 nüfusu yaklaşık 34.7 milyon olan Irak’ta Türkmen nüfus 3 milyonu buluyor. Irak nüfusunun % 8,64 ünü oluşturmaktadır.[16]
Kültür
Irak Türkmenleri, Türkiye’nin Anadolu bölgesi ile yakın kültürel ve dilsel bağları paylaşıyor.[17]
Din
Iraklı Türkmenler çoğunlukla Müslüman’dır. Özellikle, Iraklı Türkmenlerin çoğunluğu Sünni Müslümanlar’dır (yaklaşık %60 – %70) ancak Şii İslam’ı uygulayan önemli sayıda Türkmen vardır (yaklaşık %30 ila %40).[18] Ancak, Türkmenler çoğunlukla sekülerdir ve Türkiye Cumhuriyeti’nde uygulanan laik yorumu içselleştirmişlerdir.[18]
Dil

Arapça ve Türkçe yazılmış bir Türkmen köy işareti
Iraklı Türkmenler genellikle “Türkmen” olarak adlandırılan kendi Türk lehçelerini konuşuyorlar. Bu diyalekt, 1534’ten itibaren Osmanlı Türkçesinden etkilenmiştir; daha sonra’da, Safevî Devleti tarafından 1624’te Bağdat’ın kısa sürede ele geçirilmesi sırasında da Farsça’dan etkilenmiştir.[19] Bu bölge 1640 yılında Osmanlılara döndüğünde, Türk çeşitleri Osmanlı Türkçesi’nden etkilenmeye devam etti; üstelikle, bölgedeki Arapça ve Kürtçe gibi diğer diller de lehçelerini etkiledi.[19]
Irak Türkmen lehçesi özellikle Türkiye‘nin güneydoğusundaki Diyarbakır ve Urfa lehçelerine çok yakındır.[20] Üstelik, İstanbul Türkçesi uzun zamandır lehçeleri üzerinde derin bir tarihsel etkiye sahip olan prestij lehçesi olmuştur. Bazı dilbilimcilere göre, Irak Türkmen lehçesi Balkanlar’daki ve Anadolu’daki Yörük kabilelerinin kullandığı Güney Azeri lehçesine benziyor.[21] Ancak, Irak Türkmen gramer kuralları Güney Azeri ve Afşar türleri gibi Irano-Türkiç çeşitlerinden keskin farklılıklar göstermektedir.[20]
1997’de Irak Türkmenler Türk alfabesini resmi yazılı dil olarak benimsedi.[22][23] Ayrıca, 2005 yılında toplum liderleri, tüm Irak Türkmen okullarında Türk alfabesini kullanmaya karar verdiler.[24]
Son yıllarda, Türkiye’den uydu televizyon ve medya popülerliği de Türkmen lehçesinin standart Modern Türkçeye standardizasyonuna yol açmıştır. Sonuç olarak, Türk kültürü ile bağlantılı ergenlerin standart Türkçe tercih edilen dili haline gelmektedir.[25]
DNA Haritam tarafından Türkiye’ye özel satışa çıkarılan Genetik Köken Testi’ni satın almak için tıklayınız.