Macarlar, ağırlıklı olarak Macaristan‘da, ayrıca azınlık topluluklar halinde Orta Avrupa‘da yaşayan ve Fin-Ugor dil ailesine bağlı Macarcayı konuşan halktır.

Macarların atalarının büyük çoğunluğu Ural-altay/Fin-Ugor kavimleri‘nden olan Hun-Ugor kavimleridir. Daha sonra Hint Avrupa grubundan olmayan bu Ugor kavimlerine Hunlardan bazı boylar karışmıştır. Karışan bu üç kavim, Hazarlar‘ın egemenliğini kabul etmiştir.

Dünya çapında tahmini 14.2-14.5 milyon etnik Macar ve onların torunları vardır ve bunların yaklaşık 9.6 milyonu bugünkü Macaristan’da yaşamaktadır. Yaklaşık 2,2 milyon Macar, Trianon Antlaşması’ndan önce Macaristan Krallığı’nın bir parçası olan ve şu anda Macaristan’ın yedi komşu ülkesi olan Slovakya, Ukrayna, Romanya, Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya ve Avusturya’nın bir parçası olan bölgelerde yaşamaktadır.

Macarlar yerel dilsel ve kültürel özelliklere göre çeşitli alt gruplara ayrılabilir; farklı kimliklere sahip alt gruplar arasında Székelys, Csángós, Palóc, Matyó ve Jász halkı yer alır.

Dilbiliminden yola çıkarak Ana Macarlar olarak adlandırılan kabile, Ural Dağları dolaylarında yaşayan Fin-Ugor kavimlerinden gelmektedirler. Fin-Ugor ana kavminin ikiye ayrılmasıyla batı kolunu Fin-Perm kavmi, doğu kolunu da Ugorlar oluşturmuştur. Ana Macarlarında Ugorlar denilen bu kavmin bir bölümünü oluşturduğu bilinmektedir.

Ugor anayurdunda yaşayan Macarlar, Batı Türkler’i (muhtemelen Onogurlar) ile irtibata geçerek ya da onlara yenilerek Türklerle birlikte yeni topraklarına yerleşmişlerdir. Macarlar’ın ataları, Magna Hungaria (Hakiki Macaristan) adı verilen Ural Dağlarının doğusu ile bugünkü Tobolsk şehri arasındaki ilk yurtlarında (günümüz Başkurdistan toprakları) yedi Macar kabilesinin (Macar/Megyer, Nyek, Kürt-Gyarmat, Tarjan, Jenö, Ker ve Keszi) birleşmesiyle oluşmuş konfederasyon şeklinde yaşamaktaydılar. Bu konfederasyondaki en eski ve en güçlü konumdaki Magyar (Macar) kabilesi etrafında diğer altı kabile birleşmiş ve zamanla bütün kabileler Macar adı altında isimlendirilmiştir. Macarlar’ın bulundukları coğrafyada OnogurlarSabirler ve Göktürkler’e bağlı yaşamaları nedeniyle Türklerle sıklıkla etkileşime girmişler ve Macarları oluşturan kabile isimlerinde görüleceği üzere bazıları Türkçe isimler almışlardır. Söz gelimi Kürt kelimesi Türkçe “çığ, kar yığını”, Gyarmat kelimesi Türkçe “yorulmak bilmez”, Tarjan (Tarhan) kelimesi “ikinci kral” anlamına gelirken, Jenö’de Türkçe bir unvan olup, “kralın danıştığı kimse” anlamına gelirken, Ker kelimesi ise Türkçe “çok büyük” anlamına gelmekteydi. Eckhart gibi kimi Macar tarihçilerine göre yedi kabileden Keszi gibi bazılarının Türk kökenli olması ya da Fin-Ugor ve Türk kavimlerinin karışmasıyla meydana gelmesi de muhtemeldir.

Macaristan sözcüğü İngilizce’de Hungary ve Latince’de Hungaria demektir. Bu sözcüklerden anlıyoruz ki, Macaristan, Avrupa tarafında Hun Ülkesi olarak anılmaktadır. Bu yanlış bir tanım değildir. Macarların asıl yurdu, Fin-Ugor kavimlerinin asıl yurdu olan Volga nehri ve Ural dağları civarlarıydı. Bu kavmin en doğudaki kolu olan Ugorlar, güneye inerek Onogurlar ile karıştılar. Belli bir süre sonra Orta Asya’dan batıya doğru göç etmekte olan Hunlar ile karıştılar. Bu üç boyun birleşimiyle oluşan kavme ‘Macar’ kavmi denir. Bu Macar kavminin bir kısmı, Kuzey Kafkasya dolaylarında var olan ‘Sabirler’ adlı bir Türk kavminin baskılarıyla yerleştikleri yurtlarından ayrılarak, günümüzde Rusya sınırları içerisinde yer alan Kuban Irmağı dolaylarına yerleştiler. Bir süre sonra 460 yılında ise ‘Hazar Kağanlığı’ adlı bir Türk kavminin hakimiyetini kabul etmişlerdir.

Diğer Macar Kavmi ise Orta Asya’dan Avrupa’ya göç eden Hunlar ile birlikte Batı Hun İmparatorluğu yani Avrupa Hun İmparatorluğunu kurmuştur ve bu devletin başkenti bugünkü Macaristan’ın da başkenti olan Budapeşte’dir. Bu tarihe kadar Macar tarihini incelediğimizde, Macarların Türklerle olan ilişkisini net bir şekilde görmekteyiz. Macarlar çok yeni bir uygarlık değildir ve Macarların tarih sahnesine çıkışı bile Türk kavimleri ile kaynaşmasıyla meydana gelmiştir. Bunu tezi savunan Macar Türkolog Rásonyi, Macarların kökeni ile ilgili şunları söylemiştir: Türkler Macarların babası, Fin-Ugorlar ise anasıdır.

Avrupa Hun İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra Macarlar günümüzde Macaristan’a ait topraklara yerleşmişler ve Hun Devleti’nden Osmanlı Devleti’ne kadar kurulan hiçbir Türk devleti ile ilişki içine girmemişlerdir. Bu süre zarfında Türkler Müslümanlığı benimsemiş ve kültürü Arap kültürü etkisi altına girmiştir. Öte yandan Macarlar da Hristiyanlığı benimsemiş ve Slavlar, Almanlar ve Rumenlerle kültürel ilişki içine girmişlerdir. 1526 senesinde Osmanlı Devleti, Mohaç Meydan Muharebesi ile Budapeşte’yi topraklarına katmıştır. Bu tarihten 1699 Karlofça Antlaşması’na kadar tam 173 sene Macaristan, Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır. Bu süre zarfında Osmanlı, Macarlara karşı hoşgörü ile davranmış ve hiçbir dini ve kültürel bir baskı uygulamamıştır.

 

DNA Haritam tarafından Türkiye’ye özel satışa çıkarılan Genetik Köken Testi’ni satın almak için tıklayınız.