Svanlar ya da Svanetler, İsvanetler (Svanca tekil მუშჳა̈ნ Muşwän, çoğul შჳანა̈რ Şwanär ; Gürcüce: tekil სვანი, Svani, çoğul სვანები Svanebi ; Megrelce შონეფი Şonepi ; Karaçay-Balkarca Ebzele ; Abhazca tekil Ашәануа, çoğul Ашәануацәа, Ашәануақәа), Kafkas Dağları’nın güney yamaçlarındaki sarp ve ulaşılmaz bölgede Gürcistan‘nın kuzeybatısındaki dağlık Svaneti‘nin yerli halkı. Svanların konuştuğu Svanca (ლუშნუ ნინ Luşnu nin), Güney Kafkas dillerinden biri olup tehlike altındadır. Gürcistan’da yaygın biçimde resmi ideoloji doğrultusunda Gürcülerin bir alt etniği[5][6] olarak gösterilse de esasen onlara yakın fakat ayrı bir etnik gruptur.
Kafkas Dağları’nın güney yamaçlarından başlayarak, güney etekleri boyunca uzanan ve Gürcistan ile Azerbaycan’ı içine alan geniş topraklar bilimsel literatürde Transkafkasya, yani Kafkas Ötesi olarak tanınır. Transkafkasya kavramı içine, daha güneyde yer alan ve Büyük Kafkas sıradağları silsilesi ile hiçbir coğrafî yakınlığı ve bağlantısı bulunmayan Ermenistan da girer. Transkafkasya’nın genel coğrafî ve kültürel yapısından farklı bir manzara çizen Kafkas Dağları’nın güney yamaçlarında, tarih boyunca bu dağların kuzey yamaçlarında yaşamakta olan Kafkas halkları ile etnik ve kültürel yakınlık ve ilişki içinde bulunan Kafkas halkları yaşamaktadır ki, bunların önemli bir bölümü zaten Kafkas Dağları’nın kuzey yamaçlarındaki Kafkas halklarının etnik akrabalarıdırlar.
Tarih
Svanlar hakkında ilk bilgileri günümüzden iki bin yıl önce Yunan coğrafyacı Strabon verir. Svanları Soane[14] olarak adlandıran Strabon, yaşadıkları topraklar olarak da yaklaşık olarak bugünkü Svaneti (Svanetya)’yı gösterir. Strabon, bu halkı bir kral ve üç yüz kişilik bir konsey tarafından idare edilen güçlü bir millet olarak tanımlar. Ayrıca savaşta zehirli oklar kullandıklarını kaydeder. Ancak günümüzde birçok bilim adamı Strabon’un bahsettiği Soanların günümüzdeki Svanlar olduğu konusunda şüphelidir.[4]
Nüfus
Rusya’da 1897 yılında yapılan ilk genel nüfus sayımından iki yıl önce “Rus İmparatorluğu’nda Yaşayan Halkların Alfabetik Listesi” başlığıyla bir ön çalışma yapılmış. 1895 yılında Petersburg’ta yayınlanan bu listede Rusya halklarının değişik yayınlarda yer alan ve farklı yıllara ait nüfus bilgileri derlenerek dilleri, dini inançları ve yaşadıkları bölgeyle ilgili kısa bilgiler verilmiştir. Buna göre Svanların (Сванеты = Svanetler) 1891 yılındaki nüfusu 14.035 kişidir.[15]
1926’daki Sovyet nüfus sayımında kendisini Svan olarak tanımlayan kişi sayısı 13.218 kişidir.[16] Gürcistan’da Gürcüler, Zanlar ve Svanlar 1930’lardan beri nüfus sayımlarında sadece Gürcü olarak kaydedilmektedir.[17] Bu sebepten dolayı Gürcistan’daki Gürcülerin, Zanların ve Svanların ayrı ayrı nüfuslarının ne olduğuna dair günümüzde resmi veriler yoktur.[17] Gürcü, Zan ve Svanların nüfuslarını net olarak bilmek veri yetersizliği ve resmi sınırlamalar sebebiyle güç bir sorundur.[17] 4,5 milyon nüfusa sahip Gürcistan’da Svanların sayısı 30 bin kişidir.[18]
Dil
Svanlar ikidilli bir halktır ve Luşnu nin dedikleri Svancanın yanı sıra Gürcüce de konuşurlar. Svanca, Gürcüce, Lazca ve Megrelce ile birlikte Güney Kafkas dillerini oluşturur. Gürcüce, Zanca (Megrelce ile Lazca) ve Svanca arasında tercümansız anlaşmak mümkün değildir.[17] Svanlar arasında Svanca’nın yerini giderek Gürcüce almaya başlamıştır. Gürcistan’da Svancanın resmî bir statüsü olmadığı gibi, devlet tarafından desteklenmediği için de giderek unutulmakta ve konuşanlarının sayısı her geçen gün azalmaktadır.[19]
Aile
Küçük aileler biçiminde yaşarlar ve koca ailenin reisi sayılır. Bunun yanı sıra Svanlar kadınlara büyük saygı gösterirler.[14]
Kan davası
Svanlar, kan davası gibi pek çok eski geleneği sürdürürler.[14] Çeçen kulelerinin bir benzeri de Svan köylerinde de görülen savunma kuleleridir. Svan köylerindeki dört-beş katlı, taş-kireç karışımı yapılardan oluşan bu savunma kulelerinin asıl amacı dış düşmanların saldırılarından korunmak değil, kendi içlerindeki kan davalılarının hücumlarından kendilerini savunmak içindir.[4] Yukarı Svanetya bölgesinde 80 tanesi tahrip edilmiş 200’den fazla kule yer almaktadır.[4]
Kültür
Svanlara özgü kültüre daha çok şarkılarda ve halk danslarında rastlanır. Gürcü çoksesli şarkıları, özellikle geleneksel Gürcü vokal müziği Svanlar arasında da yaygındır.
Nart destanları
Kuzey Kafkasya halklarının sözlü geleneği içerisinde anlatılan Nart destanları Svanlarda da görülür.[20][21]
Din
Paganlık
Karaçay-Malkarlıların av tanrısı Apsatı komşu Kafkas halklarının kültürlerinde de bulunmaktadır. Av tanrısı Apsatı’ya Osetler Afsatı, Svanlar Absastı derler.[22]
Hristiyanlık
Svanetya Roma İmparatorluğunun egemenliğine girdikten sonra Hıristiyanlık burada yayıldı. Bölgede bulunan kiliselerin mimarî tarzlarının Gürcistan’da yaygın olan mimarî tarza benzememesi, Hıristiyanlığın burada Gürcüler tarafından değil, doğrudan Romalılar tarafından yayıldığına delalet etmektedir.[4] Svanlar, 4-6. yüzyıllarda Hıristiyanlığı benimseyen Svanlar, bugün Ortodoks Gürcü Kilisesi’ne bağlıdırlar. Buna karşın pagan inancına özgü bazı gelenekleri bugün de sürdüren Svanlar, Gürcistan’ın koruyucusu Aziz Giorgi’yi en kutsal kişi kabul ederler.[14]
Svanların kuzey komşuları Karaçay–Malkar Türkleri, batı komşuları Abhazlar (Mibhaz) ve Megreller (tekil მჷზან Mәzan, çoğul ზანა̈რ Zanär), doğu komşuları ise Gürcü Raçalardır.[4]
Karaçay-Balkar komşuluğu
Karaçay’dan Gürcistan’a geçmek için biri Baksan vadisi üzerinden, diğeri ise Kuban vadisi üzerinden olmak üzere iki güzergah vardır.[23] Tarih boyunca aralarında sürekli bir savaş ve mücadele ortamı yaşanan Svanlar (Karaçay-BalkarcaEbzele) ile Karaçay–Malkarlılar (Svancada her iki Türk halkına აწ Az ya da ოვს Ovs denir) arasında yakın etnik ve sosyal ilişkiler de kurulmuş, iki halk arasında akrabalıklar meydana gelmiştir.[4] Balkarlardaki Eristav, Karça, Gela, Kaygırmaz, Sardiyan, Kurdan, Otar, Mamaş, Rahay, Malkondu, Şahmurza, Atmurza, Teku, Tokuma gibi soylar ile Karaçaylardaki Özden, Arguyan, Goçiya, Ebze, Baykul, Lepşok, İja soylarının kökenleri Svanlara dayanmaktadır.[4]Svanlar arasında da Karaçay-Malkar kökenli soylar yaşamaktadır.[4] Karaçay-Balkar diline ait şahıs adlarına Svan dilinde de rastlanmıştır.[24]
Svanlar Karaçay-Malkar Türkçesinin etkileşim alanına giren halklardır. Karaçay-Malkar Türkçesi tarihî gelişimi içerisinde iki önemli diyalekte ayrılmıştır. Bunlar “Karaçay-Bashan-Çegem” ve “Çerek” diyalektleri olarak adlandırılırlar. “C” sesinin “sızıcı “z” sesine, “ç” sesinin sızıcı “ts” sesine dönüşmesi gibi, aslında Oset ve Svan dillerinin fonetik özelliklerini taşıyan Çerek diyalekti Malkar bölgesinin doğu ucunda, Osetya ve Svanetya bölgelerine sınır komşusu olan dağlık bölgede konuşulmaktadır.[25]
Kabardino-Balkarya cumhuriyet olmazdan önce Kabartay-Balkar Özerk Cumhuriyeti iken II. Dünya Savaşı sırasında Temmuz 1942 – Ocak 1943 arası Almanların işgaline uğramıştır. 1943 yılında cumhuriyetin Balkar bölümü kaldırılıp bir bölümü Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetine bağlanmış ve Almanlarla işbirlipi yaptıkları gerekçesiyle Kırgızistan SSC topraklarına sürülen Balkar Türklerinden boşalan yerlere de Svanlar yerleştirilmiştir. Balkarların hakları 1956’da iade edilince 9 Ocak 1957’de iki etnik ünvanlı Kabartay-Balkar Özerk SSC kurulmuş ve Svanlar tekrar Gürcistan’a gönderilmiştir.[26]
Abhaz komşuluğu
Abhazlar (Svanca tekil Mibhaz, çoğul აფხაზა̈რ Abhazär) ile Svanların (Abhazca tekil Ашәануа, çoğul Ашәануацәа, Ашәануақәа [27]) komşu olduğu ana yer tarihi Svaneti içinde yer alan Kodor Vadisi denen vadidir. Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nin güneyinde Tkvarçeli (Тҟәарчал) bölgesinin ise kuzeyinde yer alan Kodor’da 23 köy bulunur ve nüfusu 3 bin (Avrupa Konseyi raporuna göre 2.400 kişi Svandır) kişidir. Abhazya‘ya göre Kodor vadisi, Abhazya’nın kendi kontrolünde olmayan tek toprak parçasıdır. Kodor’un yukarı kısımlarında Svanlar yaşar. Biraz da etnik kimliklere ilişkin resmi politikaların da etkisiyle Gürcü kaynakların, “Svan” yerine “Gürcü” kelimesini kullanması Kodor’un üst kısımlarındaki köylülerin “Gürcüler” olarak zihinlere yerleşmesine yol açmıştır.[28]
Gürcüleştirme
Sovyet döneminde 1930’lara değin Svanlar, Lazlar ve Megreller önceleri resmi olarak ayrı halklar halinde iken 1930 yılından itibaren Megreller ve Svanlar, 1938 yılından sonra da Lazlar Gürcü/Kartvel milletine dahil edilmişlerdir.[29] Gürcistan’daki resmî Kartvelist ideolojiye göre, Güney Kafkas dillerinin üç kolunu konuşan halklar (Svan, Laz-Megrel ve Gürcü=Kortu=Kartı=İberia) Kartveli (yani Gürcü) ulusunu meydana getirmektedir.[30] Gürcü kelimesinin Gürcüce söylenişinden türetilen Kartvel etnonimi dar anlamda Gürcüleri, daha geniş anlamda ise Gürcüler ve onlarla akraba olan Zan (Megrel ile Laz) ve Svan halklarını kapsar.[17] Kartvel tabiri otomatikman Gürcü (Kart) faktörünü vurgulaması ve Zanlarla Svanların Gürcülerden farklı halklar olduğu durumunu yadsıması sebebiyle nötr bir tabir olmamasına rağmen ilgili uluslararası literatürün bir bölümünde ve özellikle Gürcistan’daki gündelik resmi ve sosyal hayatta yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.[17] Kartveller (fiiliyatta Gürcüler) hakkındaki çok sayıda araştırmaya rağmen Zanları ve Svanları doğrudan ele alan araştırmaların sayısı azdır.[17]
Çok isabetli bir kullanım olmasa da Zanların ve Svanların Gürcülerin yakın akraba halkları olmaktan ziyade Gürcülerin alt-grupları veya boyları olarak sayılması Gürcistan’da sadece resmiyette değil anaakım Gürcü akademisyenlerinde ve popüler kültüründe çok sık rastlanılan bir durumdur.[17] Zanların ve Svanların Gürcülerle akraba ama sonuçta Gürcülerden farklı halklar olduğunu kabul etmenin Gürcülük/Kartvellik bilincinin yaygınlığını ve Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü zedeleyeceğinden korkulmaktadır.[17] Gürcü terminolojisini aynen kullanan azınlıktaki bazı yabancı araştırmacılar da Zanları ve Svanları Gürcülerin altgrubu olarak saymaktadırlar.[17] Gürcüleşmeye karşı direncin Megreller ve Svanlar arasında düşük düzeyde olduğu gözükmektedir.[17]
DNA Haritam tarafından Türkiye’ye özel satışa çıkarılan Genetik Köken Testi’ni satın almak için tıklayınız.